Üye Ol / Giriş yap


Tarih

DARK TURİZMİ VE ANADOLU'NUN ALKATRAS'I SİNOP CEZAEVİ

EROL ÖZDAYI 25.03.2019

ANADOLU’NUN ALKATRAS’I SİNOP CEZAEVİ

1999 Yılında kapatılarak müzeye dönüştürülen Sinop Cezaevi, buraya gelmek isteyen yerli ve yabancı turistlerin ziyaretleri için önemli bir mekân.

İçinizde bir ürperti ve biraz da tedirginlikle koridorlarda dolaşırken, duvarlara çentik atan her bir mahkûmun neler yaşadığını, öykülerini, hayâl bile etmekten korkuyorsunuz adeta. Zaten onların yerine kendinizi koymaya gayret etseniz de, bunun nafile bir uğraş ve yalnızca yaşanabilir bir olgu olduğunu seziyorsunuz. Anlamaya, duyumsamaya çalışmak kalıyor geriye.

 Sıvaların altından çıkan, kat kat üstüne sürülmüş boyaların döküntülerinde,

sertçe kapanan demir kapıların metalik tınısının loş koridorlarda yankılanışında,

hücrelerden gelen boğuk seslerin hüznünde,

arkasına basılmış yumurta topuk ayakkabıların avluda volta atarken çıkardığı seste,

kehribar tespihlerin adımlara uygun ritminde,

kahredici sessizlikte, kader mahkûmlarının küskün serzenişlerinde,

 mescitten gelen duaların mırıltılarında,

sigara dumanlarının baş döndüren bunaltıcı atmosferinde,

arkası kuşlu aynada taranan saçlarda,

bir ucu sigarayla yakılmış mektuplarda,

bakılmaktan eskimiş, yavuklu fotoğraflarında,

siyasilerin vakur duruşlarının ezici sessizliğinde,

Sabahattin Ali’nin, adeta bir fısıltı gibi kulağımıza ulaşan dizelerinde, ipuçları bulmaya çalışmak…

Başın öne eğilmesin 
Aldırma gönül aldırma 
Ağladığın duyulmasın 
Aldırma gönül, aldırma

Dışarda deli dalgalar 
Gelip duvarları yalar 
Seni bu sesler oyalar 
Aldırma gönül, aldırma

Görmesen bile denizi 
Yukarıya çevir gözü 
Deniz dibidir gökyüzü 
Aldırma gönül, aldırma

Dertlerin kalkınca şaha 
Bir sitem yolla Allah'a 
Görecek günler var daha 
Aldırma gönül, aldırma

Kurşun ata ata biter 
Yollar gide gide biter 
Ceza yata yata biter 
Aldırma gönül, aldırma

Sinop Cezaevi, yaklaşık 4000 yıl önce Sinop civarında Gaskalıların yaşadığı dönemde yaptırılmıştır. Devasa büyüklüğü ile dikkat çeken cezaevi Gaskalıların ardından Grek, Pontus, Roma ve Bizans uygarlıkları tarafından kullanılmıştır. Bizanslılardan sonra Selçuklular tarafından sur olarak kullanılan hapishane üç tarafı denizlerle çevrili bir konumdadır. Surların cezaevi olarak kullanıldığına dair bulunan belgeler bizi ilk olarak 1569 yılına götürmektedir. Başlarda hapishaneden daha çok zindan görevi görmektedir. Rivayetlere göre o dönemde çıkan ayaklanmalar sonucu zindana atılanların sonu hiç iyi olmamıştır. 1887 senesinde iç kalenin resmi olarak hapishaneye dönüştürülmesi sonucu çocuk hapishanesi, kadın koğuşu, hamam gibi ek binalar eklenmiştir. 18 metre uzunluğunda, 22 metre genişliğinde olan surlardan kaçış pek mümkün olmamaktadır. Zaman içinde 2 kişi kanalizasyon yoluyla hapishaneden kaçmayı denese de bu deneme başarısız olmuş ve ölümle sonuçlanmıştır. Üç yanı denizle çevrili olduğundan yüksek nem oranına maruz kalan  mahkûmların çoğu bu sebeple cezası bitmeden yaşamını yitirmiştir. Ürpertici mimarisi ve yaşanılan acı olayları ile “dark turizmi” konusunda Türkiye’nin alternatifi konumundadır.

Evliya Çelebi Seyahatnamesinde : “Büyük ve korkunç bir kaledir. 300 demir kapısı, dev gibi gardiyanları, kolları demir parmaklıklara bağlı ve her birinin bıyığından 10 adam asılır nice azılı mahkûmları vardır. Burçlarında gardiyanlar ejderha gibi dolaşır. Tanrı korusun, oradan mahkûm kaçırtmak değil, kuş bile uçurtmazlar.” diye tarif eder zindanları.

DARK TURİZMİ

Son zamanlarda “dark turizmi” diye adlandırılan, korkunç ve acımasız olayların yaşandığı mekânlara düzenlenen seyahatlerin Türkiye ayağı Sinop Cezaevi, yaşanmış birçok hikâyeyi, şimdilerde sessiz ve dilsiz görünen, yer yer yosun tutmuş taş duvarlarda barındırmakta.

Tarihi çok eskilere dayanan yapı, birçok şiire, şarkıya, filme konu olmuştur.

Bu hapishanenin en önemli konuklarından biri Sabahattin Ali’dir.

 “Aldırma gönül aldırma” şiiri daha sonra Edip Akbayram tarafından bestelenmiştir

Kuyucaklı Yusuf romanı da burada yazmıştır.

Diğer önemli konukları da:

Kerim Korcan, Osman Deniz, Refik Halit Karay, Mustafa Suphi, Ahmet Bedevi Kuran, Refi Cevat, Burhan Felek, Hüseyin Hilmi, Osman Cemal Kaygılı, Zekeriya Sertel kaydı tutulan ünlüler.

Nazım Hikmet’in de burada kaldığı söylense de, kesin bir belge yoktur.




 

 

 

4538
Yorum yap


EROL ÖZDAYI
Diğer yazıları
İVRİZ HİTİT KAYA ANITI 08.10.2018 tarihinde yayınlandı ve 13365 kez okundu.
DİM MAĞARASI-ALANYA 19.11.2018 tarihinde yayınlandı ve 4811 kez okundu.
SAKLI KENT KİLİSTRA 10.12.2018 tarihinde yayınlandı ve 5475 kez okundu.
AİZANOİ - SU PERİSİ ERATO İLE KRAL ARKAS’IN AŞKINDAN DOĞAN ŞEHİR 27.01.2019 tarihinde yayınlandı ve 5765 kez okundu.
KATAKEKAUMANE - YANIK ÜLKE 15.06.2019 tarihinde yayınlandı ve 7683 kez okundu.
SANDRAS DAĞI 11.09.2019 tarihinde yayınlandı ve 16391 kez okundu.
OYLAT MAĞARASI 28.12.2019 tarihinde yayınlandı ve 4041 kez okundu.
BLAUNDUS ANTİK KENTİ VE CLANDRAS SU KEMERİ 30.01.2020 tarihinde yayınlandı ve 4727 kez okundu.
ANATANRIÇA KYBELE'NİN FOÇA'SI 28.10.2020 tarihinde yayınlandı ve 2825 kez okundu.
MİLYONLARCA YILLIK FOSİLLERİN ÜZERİNDE YÜRÜMEK… 12.11.2020 tarihinde yayınlandı ve 2289 kez okundu.
KUTSAL MA VE TAŞYARAN KANYONU 12.11.2020 tarihinde yayınlandı ve 2154 kez okundu.
HAYAT KURTARAN MEMELER - KNİDOS’UN ÇIPLAK AFRODİTİ 20.05.2021 tarihinde yayınlandı ve 6650 kez okundu.
IŞIKLI GÖLÜ VE GÜNEŞ TANRISININ ÇİÇEĞİ NİLÜFER 26.07.2021 tarihinde yayınlandı ve 4756 kez okundu.
KİBYRA'NIN MEDUSASI 26.07.2021 tarihinde yayınlandı ve 6446 kez okundu.